10 - Seydiköy'ün Levantenleri
Levanten sözcüğünün kökeni ve Seydiköy levantenleri...
SEYDİKÖYLÜ LEVANTENLER< xml="true" prefix="o" namespace="">
Levanten kelimesi, 1579 yılında Osmanlı Sultanının verdiği ayrıcalıklı haklarla ve 1581 yılında İngiltere Kraliçesi I.Elizabeth tarafından verilen özel izinle kurulan İngiliz “Levant” ( kelime anlamı Şark-Doğu idi) şirketinden geliyordu. (46) Zaman içinde İzmir de yaşayan Frenk asıllı tüm yabancıların ‘İzmirleşmesi’ yani “Müslüman olmayan yabancılara” verilen addır. “Levant” kelime anlamı olarak ‘Güneşin Doğduğu Yer’, yani medeniyetin, zenginliğin olduğu yer anlamında da kullanılmıştır. Kimine göre Ege dir. Kimisine göre de Ege, Yunanistan ve Beyrut çevrelerini içine alan bölgedir.
Seydiköy ile ilgili tarihi bilgileri İzmir’i ziyaret eden gezginlerden öğreniyoruz. Bu seyahatnamelerde İngiliz, Hollanda ve Danimarka konsoloslarının Seydiköy de ikamet ettikleri ve seçkin misafirlerini kendi evlerinde ağırlamaktan gurur duyduklarını okuyoruz. Seydiköy ile ilgili bazı bilgileri yabancı bir gezginin (47) kitabından okuyalım: ”Sevdiköy / Aşk Köyü İzmir in 16 km. cenubundadır. Zulamı a’sar arasından hakikatleri bulup çıkarmakta çok mahir olan Mösyö Silaars hakiki bir İzmirliden buranın hakiki ismini öğrenmeye tenezzül etseydi, ne Seydiköy Sevdiköy olurdu, ne de kendisi bunun Aşk köyü manasına geldiğini anlayıp tercüme etmek için yorulurdu. Biz tercümemizde köyün hakiki ismini kullanacağız. Binaenalyn eserin aslını göstermek için biraz yukarıda yazdığımız Sevdiköy ü siz lütfen Seydiköy okuyunuz. (48) Mösyö De Lamartine de 1830 yılında yazdığı “Yeni Şarka Seyahatname”de Seydiköy İzmir in Saint Cloud si veya Fatainebleau’su gibidir.” diyor ve şöyle tarif ediyor. ”Bu köy İzmir den iki fersah mesafede ormanlarla meşhur dağların eteğinde ve bağlarla bahçeler arasında güzel bir yerdir. Rum olan ahalisi çok çalışkan ve sebze yetiştirmekte çok mahirdirler. Burada gördüğümüz bağların İtalya ve Burgonya bağlarından aşağı kalır bir yeri yoktur. Yemiş ağaçları ile mutarra ve kuvvetli suların içinden geçtiği nefis bahçeler arasındaki sayfiyeler yaz mevsiminde İzmir’in İngiliz, Fransız, Hollandalı Rum ve Ermeni zengin ailelerinin istirahatgâhlarını teşkil etmektedir. ”Smyrnanılar 400 sene memleketlerinin harabeleri etrafındaki köycüklerde ikamet ettiklerini teminen beyan ediyorlar. İhtimal o zamanlar Smyrna muhacirleri şehrin yanındaki ovanın en güzel kısmını teşkil edip bugün Smyrna ağniyasının sayfiyeleri bulunan güzel bahçelerle mutarra Burnuva, Narağacı ormanlarının letafeti ile müştehir Narlıköy, münbit arazisi ve latif zeytinleriyle meşhur Hacılar, soğuk ve berrak membaları ile şöhretişiar Pınarbaşı, Kuşbakışı latif manzaralı Kokluca, Cennetasa Buca ve güzel zarif ve müzehher dağlarıyla muhat Sevdiköy kariyelerinde ikamet etmekteydiler.” (49) ve “Smyrna’nın etrafındaki bu köyler isimlerini değiştirmiş olmakla beraber ekseriyetle kurunu kakadimede bedbaht İzmir in en güzel kısmını teşkil etmelerini mucip olan iptidai güzelliklerini muhafaza etmişlerdir.”
Limaens Charles, 1750 yılında, İzmir in banliyöleri içinde Seydiköy’ün çok ünlü olduğunu anlatır. ”Zamanın büyük botanik bilimcisi M.Sherard’ın Seydiköy’e yerleşmesiyle pek ünlü olmuştu.” (50) Yine Choiseul Gouffier 1776 yılında “Şunu söylemeliyim ki, Avrupa’nın büyük bir kısmının birbirini boğazladığı, Parislilerin kentlerinden uzaklaşamadıkları bir dönemde, İzmir’in kentsel yöreleri vardı. Seydiköy (Sevdiköy, Sevgiköyü), Bornova, Buca ve Karşıyaka uygarlığın, gönencin, güvenliğin özgürlüğün ve sanatın simgeleri (51) olarak görüyorum. Buraları, nice zamandır İzmirlilerin mutluluğunu oluşturan konaklama yerleriydi.” diye bahseder.
GAZİEMİR GAZİEMİR
Copyright © 2008 gaziemirtarihi | Tüm Hakları saklıdır.| gaziemirtarihi@gmail.com
Portalımızda yayınlanan fotoğraflar Ercan ÇOKBANKİR'in arşivindendir.
Kaynak gösterilerek ve portalımızın ilgili sayfasına link verilerek yayınlanabilir.
Designed by E. Ç.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder