10 Kasım 2010 Çarşamba

11. Bölüm: 17. ve 18. yüzyıllarda İzmir ve çevresindeki salgın hastalıklar kitlesel ölümlere yol açıyordu.

11. Bölüm: 17. ve 18. yüzyıllarda İzmir ve çevresindeki salgın hastalıklar kitlesel ölümlere yol açıyordu.

Salgın Hastalık ve Kitlesel Ölümler…< xml="true" prefix="o" namespace="">

O yıllarda meydana gelen salgın hastalıklar İzmirliyi kırıp geçirmekteydi. Bu salgın hastalıklar neticesinde bir defada 20–25 bin kişinin öldüğü çok görülüyordu. Bu öldürücü virüsler bazen deniz yoluyla Mısır ve Uzak doğudan gemilerle bazen de kara yoluyla İran ve Suriye den gelen ticari mallardan insanlara bulaşıyordu. 1729 yılının Mayıs ayında Manisa da hüküm süren salgının, Haziranda İzmir’e sıçraması, yine aynı şekilde 1754 Mayısında Manisa ve Kırkağaç ta görülen vebanın Haziran ayında İzmir’de görülmesi, 1784 çıkan salgın hastalığının İzmir’de tekrarlaması, felaketin Ege kıyılarında ortaya çıktığını belli ediyordu. Fransız yazar ve gezgin Richard Chandler bile İzmir’deki bu salgın hastalıktan Seydiköy’e kaçarak korunmuştur (52). Yazar, İzmir’de o yıl yaz aylarında hüküm süren veba salgınından sakınmak üzere, salgın süresince Seydiköy'de bir eve sığınarak üç ay burada yaşamıştır. Bu sayede salgından etkilemeyen Chandler, hastalık ve halkın tutumu ve davranışları ile ilgili izlenimlerini şöyle açıklıyor. ”İzmir’le ilişkilerimizi mümkün olduğu kadar kesmeye çalışarak, yiyeceklerimizin çoğunu köyden sağlıyorduk. Ancak şarap, mum ve benzeri ihtiyaçların yine de kentten getirilmesi gerekliydi. Köyden bulduğumuz bir Türkü İzmir’e göndererek erzaklarımızı getirtiyor onları daha sonra su ve sirke ile yıkıyorduk. Seydiköy'e sığınmış olan diğer Frenk ailelerinin de ihtiyaçlarını karşılayan adamımız, İzmir’e gitmeye bir defa dahi tereddüt etmemişti. Korku denen şey, adeta görev duygusu ve tanrıya olan inanç ve itaat hissi ile yok edilmiş gibiydi. Salgının, daha sonra Bornova’yı da etkisi altına aldığı hastalığa yakalanan 110 kişiden 72 sinin öldüğü, buna karşı Seydiköy ve Buca'da pek etkili olmadığı görülmüştü. Seydiköy’e kaçışanların çokluğu yüzünden burada her odada 6 -10 arası kişi yatmak zorunda kalındığı söylenmektedir. Pek çok çocuğun yetim kaldığı bu hastalık yüzünden İzmir’in Rum zenginlerinden Paleologo ve Baltazzi ailelerinin yardımlarıyla Yetimhanenin temelinin bu sebeple atıldığı yazılmaktadır (53).

GAZİEMİR GAZİEMİR


Copyright © 2008 gaziemirtarihi | Tüm Hakları saklıdır.| gaziemirtarihi@gmail.com

Portalımızda yayınlanan fotoğraflar Ercan ÇOKBANKİR'in arşivindendir.
Kaynak gösterilerek ve portalımızın ilgili sayfasına link verilerek yayınlanabilir.
Designed by E. Ç.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder