2- Yunanlıların ‘İzmir Yunan’dır’ iddiası...
Yunanlıların iddia ettiği gibi Ege Yunan değildir...
Yunanlıların ‘İzmir Yunan’dır’ iddiası doğru değil
Ege Bölgesine, Hititlerin yıkıldığı yıllarda M.Ö 1200 de Yunan yarım adasından çeşitli kavimler göç eder. İlerde de temas edeceğimiz gibi Yunan yarım adasından gelen bu göçlerden önce okuduğunuz gibi Anadolu ve Ege kıyılarında yaşayan yerli bir halk vardır. Yunanlıların iddia ettiği gibi Ege Yunan değildir. Zaten Yunan yarımadası dağlık taşlıktır ve Ege kadar tarıma elverişli toprağı azdır. Ege kıyıları ise o dönemin en verimli toprak ve madenlerine sahiptir. Her taraf zeytin, incir ağaçları ve üzüm bağları ile doludur. Bu verimli bölge fakir Yunan yarımadasındaki kavimlerin buraya yerleşmesine ve buralardaki üstün medeniyetten pay almalarına sebep olmuştur. Yunan yarımadasına kuzeyden gelen Dor kavminin istilasından kaçan Akalar güneye inerek Biga yarımadasından İzmir’in kuzeyine kadar olan bölgeye yerleşirler. Çandarlı (Pitane), İzmir (Smyrna), Midilli (Lesbos), Bozcaada (Tenedos) ve Bergama’nın (Pergamun) yer aldığı bu bölgeye Aiol ya (Aol) adı verilir. (14)
Yunan yarımadasından güneye inen bir başka grup da İzmir’den Büyük Menderes e kadar olan bölgeye yerleşir. Efes (Ephesos), Milet (Miletos), Değirmendere (Kolophon), Urla (Klazomenia), Gümüldür (Lebedos), Sisam (Samos), Ildır - Çeşme (Erthria) ve Sığacık - Seferihisar (Teos) un yer aldığı bölgeye de İonia adı verilir. (15)
İzmir önce Aiol bölgesinin bir şehri sayılmışken ismi daha sonra İonia (İyon) şehirleri arasında geçer. M.Ö 800 yıllarından itibaren İzmir en görkemli dönemini yaşamaya başlar. M.Ö 650 - 545 yılları arası İyon uygarlığının en verimli dönemidir. İzmir de bu dönemi çok parlak geçirir. Tarımı bırakıp deniz ticaretine başlar. Ekonomik yönden güçlenerek, bölgesel bir güç olacaktır.
Bu görkemli şehir Lidya ve Pers istilaları sonucunda çok tahrip olur. Pers ve Yunan savaşları sonunda Perslerin yenilgisi (M.Ö 479) ile Batı Anadolu kıyı kentleri rahatlayarak yeniden gelişme gösterirler. Eski İzmir ve çevresinde yüz yıl aradan sonra yine kuzeyden gelen Makedon akınları ile birlikte bu defa yeni bir dönem açılacaktır.
Büyük İskender’in Rolü
Tarihte “Çağ Açan Kral” olarak anılan Büyük İskender in İzmir e gelmesiyle şehrin tarihi yeniden yazılır. İskender İzmir’e geldiği zaman Pagos (Kadifekale) tepelerinden İzmir’i seyreder ve güzelliğine hayran olur. Pagos Tepelerine avlanmaya çıkar bu esnada bir ağacın altında uyuya kalır. Rüyasında periler ona yepyeni bir İzmir için bulunduğu tepenin eteklerinde şehri inşa etmelerini söyler. Rüyasını Klaros (Ahmetbeyli) kâhinlerine anlatır. Klaros kâhinleri ile ünlü bir şehirdir. İskender, Klaros kâhinlerinden “Meles çayı kenarlarında, Pagos dağı eteklerinde yerleşen İzmirliler eskisinden dört kat daha mutlu olacaklardır.” diye yanıt alınca komutanı Antiagones ve Lysimachos’a kenti burada kurmaları için emir verir. Böylece kent Bayraklı’dan Kadifekale eteklerine taşınır. Meles çayının denize döküldüğü, bugün İZSU’nun Yenişehir deki merkez binasının bulunduğu alan yeni yerleşim bölgesi olur. Surlar, tiyatro, mabetler ve agora bu döneme ait eserlerdir. Şehri Kadifekale civarına taşınması ile Tepekule önemini yitirmiştir. Oysa ki Bayraklı - Tepekule en eski Athena Tapınağının, en eski evlerin, batı uygarlığının ilk ızgara tipi kent planının ve en eski kral mezarının (Kral Tantalos) bulunduğu yerleşim yeri olarak önemli bir antik kenttir. (16) Burayı yarım asır boyunca kazan ve gün ışığına çıkaran dünyaca ünlü Arkeolog Ord. Prof.Dr. Ekrem Akurgal hocamızı yeri gelmişken rahmetle anıyoruz. (Fotoğraf Milliyet'ten alınmıştır)
Sonraki bölüm: Bilginler Yurdu Ege
Tüm bölümler
Create a Free Slideshow GAZİEMİR GAZİEMİR
Copyright © 2008 gaziemirtarihi | Tüm Hakları saklıdır.| gaziemirtarihi@gmail.com
Portalımızda yayınlanan fotoğraflar Ercan ÇOKBANKİR'in arşivindendir.
Kaynak gösterilerek ve portalımızın ilgili sayfasına link verilerek yayınlanabilir.
Designed by E. Ç.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder